October 11, 2025

İşyerinde çalışanların günlerinin büyük kısmını geçirdiği ortam, aynı zamanda en çok riskle karşılaşılan yerdir.
Gürültü, toz, gazlar, yetersiz aydınlatma, uygunsuz sıcaklık ve nem değerleri; uzun vadede meslek hastalıklarına ve iş kazalarına zemin hazırlayabilir.
İSG ortam ölçümü tam da bu noktada devreye girer: işyerindeki fiziksel, kimyasal ve biyolojik etkenleri sayısal olarak ortaya koyar. Riskleri görünür hale getirir ve işveren ile iş güvenliği uzmanı için somut bir yol haritası oluşturur.
Bu yazıda İSG ortam ölçümü kavramını, mevzuattaki yerini, hangi parametreleri kapsadığını ve neden düzenli yapılması gerektiğini adım adım ele alacağız.
İSG ortam ölçümü; işyerinde çalışanların maruz kalabileceği fiziksel, kimyasal ve biyolojik etkenlerin, yetkili laboratuvarlar tarafından standartlara uygun şekilde ölçülmesi ve raporlanmasıdır.
Amaç yalnızca “denetimde ceza yememek” değildir. Doğru kurgulanmış ortam ölçümleri ile:
objektif verilerle ortaya konur.
İş Sağlığı ve Güvenliği mevzuatına göre işveren, risk değerlendirmesi yaparken çalışma ortamında bulunan tehlike kaynaklarının varlığını ve seviyesini kontrol, ölçüm, inceleme ve araştırmalarla tespit etmekle yükümlüdür. İSG ortam ölçümü, bu yükümlülüğün temel araçlarından biridir.
İşyeri ortam ölçümleri başta 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu olmak üzere ilgili yönetmeliklere dayanır. Özellikle “İş Hijyeni Ölçüm, Test ve Analizi Yapan Laboratuvarlar Hakkında Yönetmelik”te:
gibi yükümlülükler tarif edilir.
Kısaca özetlersek:
Periyodik kontroller hakkında bilgi edinmek istiyorsanız bu yazımızı inceleyebilirsiniz.
İSG ortam ölçümü denildiğinde tek bir ölçümden değil, farklı risk gruplarını kapsayan bir ölçüm setinden söz ederiz. Genel çerçevede ortam ölçümleri üç ana başlıkta toplanabilir: fiziksel, kimyasal ve biyolojik etkenler.
Fiziksel faktörler, çoğu işyerinde en sık karşılaşılan risk grubudur. İSG ortam ölçümü kapsamında tipik olarak şu ölçümler yapılır:
Gürültü ölçümü Makine daireleri, üretim hatları, atölyeler veya kompresör odaları gibi alanlarda gürültü seviyeleri desibel (dB) cinsinden ölçülür. Sürekli yüksek gürültü; işitme kaybı, konsantrasyon bozukluğu ve hata oranlarında artışa yol açabilir.
Titreşim ölçümü El-kol titreşimi (örneğin vibrasyonlu el aletleri) ve tüm vücut titreşimi (forklift, iş makinesi, vinç operatörleri) ayrı ayrı değerlendirilir. Uzun süreli maruziyet, kas-iskelet sistemi sorunları ve dolaşım problemleriyle ilişkilidir.
Aydınlatma ölçümü Üretim alanı, ofisler, depolar, merdivenler ve kaçış yollarında aydınlatma şiddeti (lux) ölçülür. Yetersiz veya yanlış tasarlanmış aydınlatma; hata oranlarının artması, göz yorgunluğu ve iş kazalarıyla doğrudan bağlantılıdır.
Termal konfor ölçümü Sıcaklık, nem, hava akım hızı gibi parametreler birlikte değerlendirilerek çalışanların termal konforu analiz edilir. Aşırı sıcak/soğuk, yüksek nem veya durağan hava; hem sağlık hem de verimlilik açısından ciddi sorunlara yol açabilir.
Elektromanyetik alan ve radyasyon ölçümleri Bazı üretim proseslerinde, tıbbi cihazlarda veya yüksek gerilim hatlarına yakın alanlarda elektromanyetik alan ve radyasyon ölçümleri yapılması gerekebilir.
Bu başlıkların her biri, iş güvenliği uzmanı için risk değerlendirmesinin temel girdilerindendir.
Kimyasal etkenler çoğu zaman görünmez ve kokusuzdur; bu yüzden İSG ortam ölçümü olmadan tespit edilmeleri zordur. Sık karşılaşılan kimyasal ortam ölçümleri şunlardır:
Toz ve partikül ölçümleri Toplam toz, solunabilir toz, lifsi tozlar ve partikül konsantrasyonları (örneğin ahşap tozu, un tozu, metal tozları, silika vb.) değerlendirilir. Uzun süreli maruziyet, ciddi solunum yolu hastalıklarına ve meslek hastalıklarına neden olabilir.
Gaz ve buhar ölçümleri Toksik, boğucu, tahriş edici veya patlayıcı gaz ve buharlar için ortam ölçümleri yapılır. Örneğin; CO, CO₂, NOx, amonyak, formaldehit, uçucu organik bileşikler (VOC) ve benzeri kimyasallar. Gerekli durumlarda oksijen konsantrasyonu da kontrol edilir.
Ağır metal ve diğer kimyasallar Özellikle metal işleme, kaplama, döküm gibi sektörlerde ağır metal ortam ölçümleri gerekebilir. Kimyasalların türüne göre farklı yöntem ve cihazlar kullanılır.
Bu sonuçlar, ilgili mevzuattaki maruziyet sınır değerleri ile karşılaştırılır ve hangi alanlarda iyileştirme gerektiği netleştirilir.
Bazı işyerlerinde biyolojik etkenler de gündeme gelebilir:
için özel ortam ölçümleri yapılması gerekebilir. Bu tür analizler, çoğunlukla yetkin iş hijyeni laboratuvarları tarafından yürütülür.
İSG ortam ölçümü çoğunlukla sabit noktalarda, çalışma alanının “genel durumunu” görmek için yapılır. Ancak bazı riskler için bu yeterli değildir; hangi çalışanın, hangi süre boyunca, hangi seviyede maruz kaldığını bilmek gerekir.
Bu noktada iki kavram öne çıkar:
Ortam ölçümleri Çalışma alanında, maruziyetin en yüksek olabileceği veya tipik olduğu noktalarda yapılan ölçümlerdir. Ortamın genel risk seviyesini gösterir.
Kişisel maruziyet ölçümleri Çalışanın üzerine takılan ölçüm cihazlarıyla, vardiya boyunca maruz kaldığı gürültü, toz, kimyasal buhar vb. değerlerin ölçülmesidir. Kişiye özgü gerçek maruziyeti ortaya koyar.
Sağlıklı bir risk yönetimi için iş güvenliği uzmanı, her iki veri setini birlikte değerlendirerek aksiyon planını şekillendirmelidir.
Mevzuatta, işverenin iş hijyeni ölçümlerini “risk değerlendirmesine göre” ve “gerekli görüldüğünde” tekrarlaması esastır. Ancak uygulamada yaygın kabul gören pratik yaklaşım şöyledir:
yenilenmelidir.
Bununla birlikte aşağıdaki durumlarda bu süreler beklenmeden İSG ortam ölçümü tekrarlanmalıdır:
Kısa mesaj şu: ortam ölçümleri “bir kere yaptırılıp rafa kaldırılacak” bir iş değildir; yaşayan risk değerlendirmesi döngüsünün bir parçasıdır.
İSG ortam ölçümü sahada laboratuvar personeli tarafından yapılsa da, sürecin planlanmasında ve sonuçların yönetilmesinde en kritik rol iş güvenliği uzmanı üzerindedir. Uzmanın temel sorumluluklarını şöyle özetleyebiliriz:
Kısacası, İSG ortam ölçümü iş güvenliği uzmanı için yalnızca “dosyanın ekine konacak bir rapor” değil, iş sağlığı ve güvenliği yönetim sisteminin temel araçlarından biridir.
İyi kurgulanmış bir ortam ölçümleri süreci genellikle şu adımlardan oluşur:
İSG ortam ölçümü, yalnızca denetim günü için hazırlanmış bir klasör değil; meslek hastalıklarını ve iş kazalarını oluşmadan önce görmemizi sağlayan bir “erken uyarı sistemi”dir. Gürültüden toza, kimyasal buharlardan aydınlatmaya kadar pek çok risk, doğru planlanmış ortam ölçümleriyle somutlaşır ve yönetilebilir hale gelir.
İşveren için bu süreç:
anlamına gelirken; iş güvenliği uzmanı için de bilimsel verilere dayalı, güçlü bir risk yönetimi zemini oluşturur.
İşyerinizde İSG ortam ölçümü planlaması yapmak, mevcut raporları doğru yorumlamak veya süreçleri dijital olarak takip etmek istiyorsanız, iş sağlığı ve güvenliği süreçlerinizi daha sistematik hale getirmek için uzman desteği almanız faydalı olacaktır.
süreçleriniz dijital ortamda yönetmek için profesyonel bir yazılım desteği arıyorsanız ücretsiz demo sayfamızdan bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Kaynaklar:
Opwire Periyodik Kontrol Yazılımı ile periyodik kontrol süreçlerinizi kağıt ve kayıp olmadan tamamen dijital hale getirin.
Ücretsiz Demo